Picasso
Kadını Olmayın !
Kübistler soyut
sanatın öncüsü olarak kabul edilirler. Picasso'nun öncülerinden olduğu
bu akımda, sanatçının çizdiği şeyler gözün gördükleri değil zihnin gördükleridir.
Burada objeler analiz edilip parçalara ayrılır ve sonra yeniden birleştirilir.
Sanatçının yaratıcılığın kaynağının duygu ve deneyimleri olduğu düşünülürse, kübist bakış açısının
sanata yepyeni boyutlar kattığı ve modern sanatın sınırsız ifade zenginliğinin
temeli olduğu söylenebilir.
Ne ilginçtir ki ayna karşısında
kendi yüzümüz veya vücudumuzla ilgili bir değerlendirme yaparken biz de kübist
sanatçılardan farklı değiliz. Kimi zaman dudağımızın kenarındaki bir kırışıklık,
kimi zaman da belimizin bir bölgesindeki yağlanma zihnimizde diğer bütün bölgelerden ayrışır,
öne çıkar ve daha büyük bir anlam kazanır. Bu arada yüzdeki diğer
sorunlar veya sarkan göbekler önemini kaybeder, sadece büyütülen sorun için bir çare aranmaya başlanır.
İşte belki de bu
yüzden plastik cerrahlarla yapılan görüşmeler sinir bozucu olabiliyor. Onlar bir bütünü
görmek ve bu bütün içinde ideal oranları kurgulamak üzerine yetiştirildikleri
için yüzünüze bakıp çok fazla kusur sıralayabiliyorlar. Ve bunların büyük kısmı da hastanın
farkında olmadığı sorunlar olabiliyor. Moral bozucu bu deneyimi doktorun bir
pazarlama girişimi veya mesleki deformasyonu olarak değerlendirmek yerine bir
profesyonelin işini yapması olarak algılamak hayırlara vesile olabilir.
İnsanın vücudu bir bütündür
ve bu bütünü görmenin ilk basamağı da siluetimize bakmak olabilir. Siluet analizi aslında
bize pek çok bilgi verir. Üstelik bu bilgiyi almak için yüz yüze görüşme mesafesinde olmamız bile gerekmez. Karşı kaldırımda
yürüyen kadının genç mi yaşlı mı olduğunu, yüzünün hatlarının nasıl olduğunu, kilo
problemi var mı, varsa daha çok hangi bölgede olduğunu bir bakışta söyleyebiliriz.
Planlanacak estetik girişimlerde de bu silueti göz önüne almak daha
iyi sonuçlar doğurur.
Örneğin gövdeye kilo almaya meyilli (elma tipi vücut şekli)
olan bir kişide meme-karın ve bel sorunları bir arada düşünülmeli ve varsa
buralardaki sorunların hepsi birden düzeltilmelidir. Kalçaya kilo almaya meyilli (armut tipi) kişilerde
ise karınla beraber popo ve bacakların üst kısmı birlikte değerlendirilmeli
ve şekillendirilmelidir. Aksi takdirde
elde edilen sonuç eksik veya başarısız görünmektedir.
Ancak hastalar genellikle "meme
küçültme istiyorum" veya "karın gerdirmek istiyorum" gibi belli
bir bölgeye yönelik şikayetle gelmektedirler. Ek işlemler gerektiğini duyunca şaşırmaktadırlar.
Gövde estetiğine yönelik işlemlerin bu şekilde gruplandırılması "vücut şekillendirme"
dediğimiz bir bütüncül yaklaşımı ortaya çıkarmıştır. Bu yaklaşım mide küçültme
ameliyatı sonrası aşırı kilo kaybeden hastalara uygulanan estetik işlemlerde de
uygulanmaktadır. Bu hastalarda karın germe-popo kaldırma ve bacak germe aynı seansta
ortak kesilerden yapılmaktadır.
Gövdedeki bu bütüncül
yaklaşım yüz içinde geçerlidir. Burun estetiği için gelen bir hastada alın-burun-çene oranları arasındaki
dengeyi gözetmek gerekir. Burnu sivri, çenesi geride bir profilde sadece burun ameliyatı ile
estetik bir sonuç elde edilemez. Yan profilde çene geride kaldığı
için burun normal büyüklüğe getirilse bile uzun durur. Bu hastalarda
burun ameliyatı sırasında çene ucuna ufak bir implant koymakla çok daha iyi bir
sonuç elde edilebilir.
Yüz gençleştirme için başvuran
hastalarda da yüzde yaşlanmanın en az 4 kategoride olduğu anlatılmalıdır ve yaşa
göre bu kategorilerin bir kısmı veya hepsinde birden işlemler yapılmalıdır.
Ancak burada da hastalar genellikle tek bir bölgeye odaklanarak
gelirler ve bazen sadece bunu düzelttirmekte ısrar ederler. 50 yaşındaki bir
bayanın sadece yüz germe işlemi ile 35-40 yaşa dönmesi mümkün değildir.
Ciltteki
yaşlanmaya yönelik soyma işlemleri, yüzdeki erimelere yönelik yağ veya
dolgu enjeksiyonları, mimik çizgileri için botox uygulamaları da gerekir. Bunun yanında
yapılacak işlerin hiyerarşik bir sırası da vardır. Bazı işlemleri diğerlerinden
önce yapmak gerekir. Örneğin yüzde yaşlanmanın uzaktan algılanan 2 önemli bulgusu
vardır. Birisi gıdığın çıkması, ikincisi de göz altı torbalarının
oluşmasıdır. Yüzdeki ufak tefek sarkmalar ve kırışıklıklar bu iki sorun kadar önemli değildir.
Bu sorunların öncelikle giderilmesi gerekir.
Bütüncül yaklaşımı
sadece estetik sorunlara değil genel olarak fiziksel ve ruhsal sağlığımıza da
uygulamak iyi bir fikir olabilir. Güzellik sadece bir görüntüden ibaret
değildir, içersinde belli bir canlılık ve enerjiyi de barındırması gerekir. Yaşlanma
da sadece yüzümüzdeki bulgulardan anlaşılan bir olgu değildir. Eklem
problemleri nedeni ile bir bastondan destek alarak yürüyen bir bayanın yüzünün çok iyi yapılmış olması
onu toplamda daha genç hale getirmez.
Sağlıklı güzellik,
güvenli bir estetik dileği ile.
Prof.Dr.Ferit Demirkan
http://www.feritdemirkan.com
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı
gerçek bir yazı olmuş, çok doğal ve çarpıcı..
YanıtlayınSil